Koruyucu pedodonti uygulamalarımız, çocuklarda diş sağlığı problemlerinin başlamadan önlenmesini hedefleyen kapsamlı bir yaklaşımdır. Düzenli flor uygulamaları, diş minesinin güçlendirilmesi ve çürük direncinin artırılması amacıyla yapılır. Özellikle çürük riski yüksek çocuklarda 3-6 aylık aralıklarla uygulanan flor tedavileri, diş çürüklerini %30-50 oranında azaltmaktadır.
Çukur örtücü uygulamaları, daimi azı dişlerinin çıkışından sonra uygulanan koruyucu tedavilerdir. Çiğneme yüzeylerindeki derin oluklar özel materyallerle kapatılarak bakteriyel plak birikimi engellenir. Bu uygulama, azı dişlerinde çürük oluşumunu %80 oranında önlemektedir ve çocukların diş sağlığının korunmasında kritik öneme sahiptir.
Beslenme danışmanlığı ve ağız hijyeni eğitimi, pedodonti yaklaşımımızın temel taşlarından biridir. Anne-baba ve çocuklara yaşa uygun diş fırçalama teknikleri öğretilir. Şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketim sıklığının azaltılması, atıştırmalık tercihlerinin sağlıklı alternatiflerle değiştirilmesi konularında aileler bilgilendirilir.
Diş travmalarının önlenmesi için sporcu çocuklarda koruyucu aparey kullanımı önerilir. Evde güvenlik önlemleri hakkında ailelere rehberlik edilir. Zararlı alışkanlıkların (parmak emme, emzik kullanımı, şişe ile beslenme) kontrol altına alınması için yaş gruplarına özel yaklaşımlar geliştirilir. Bu kapsamlı koruyucu pedodonti programımız ile çocuklarda sağlıklı ağız gelişimi desteklenir.
Çocuk diş tedavilerimizde yaşa uygun anestezi teknikleri ve çocuk dostu yaklaşımlar benimsenmiştir. Süt dişi çürük tedavilerinde renkli ve çocukların sevdiği dolgular kullanılarak tedavi deneyimi eğlenceli hale getirilir. Minimal invaziv tedavi yaklaşımı ile sağlam diş dokusunun maksimum düzeyde korunması hedeflenir.
Süt dişlerinde derin çürükler durumunda kısmen kök tedavisi (pulpotomi) uygulanır. Bu işlem, diş sinirinin sadece üst kısmının temizlenmesi ve özel ilaçlarla kapatılması şeklinde gerçekleştirilir. Daimi diş çıkışına kadar süt dişinin ağızda kalması sağlanır. Paslanmaz çelik kronlar ile büyük hasar görmüş süt dişleri restore edilir.
Erken süt dişi kayıplarında yer tutucu apareyleri kullanılarak daimi dişlerin doğru pozisyonda çıkması sağlanır. Hareketli ve sabit yer tutucular, dişlerin kaymasını önleyerek gelecekteki ortodonti problemlerinin şiddetini azaltır. Band-loop, crown-loop gibi farklı yer tutucu seçenekleri çocuğun yaşı ve dişin konumuna göre belirlenir.
Çocuk diş yaralanmalarının tedavisinde acil müdahale protokolleri uygulanır. Düşmüş dişlerin tekrar yerine konması (replantasyon), çatlak dişlerin onarımı ve travma sonrası takip programları pedodonti uzmanlığımızın önemli bölümlerinden biridir. Travma sonrası uzun dönem takip ile dişin canlılığı korunmaya çalışılır.
Pedodonti pratiğimizde çocuk davranış yönetimi, tedavi başarısının en önemli faktörlerinden biridir. Göster-anlat-yap yöntemi ile çocuklar tedavi sürecine aşamalı olarak hazırlanır. Her işlem öncesi çocuğa yaşına uygun dille anlatılır, araçlar gösterilir ve sonrasında tedavi uygulanır. Bu yaklaşım çocukların güven duygusunu artırır ve işbirliğini geliştirir.
Pozitif güçlendirme teknikleri ile çocukların başarılı davranışları ödüllendirilir. Stickerlar, küçük hediyeler ve övgüler ile çocukların diş hekimi deneyimi olumlu hale getirilir. Dikkat dağıtma teknikleri (müzik, çizgi film, hikaye anlatımı) ile çocukların tedavi sırasında rahatlaması sağlanır.
Dental korku ve kaygı yönetiminde aşamalı duyarsızlaştırma teknikleri kullanılır. İlk seanslar sadece tanışma ve ağız muayenesi şeklinde planlanır. Çocuğun uyum seviyesine göre tedavi kompleksliği aşamalı olarak artırılır. Çok kaygılı çocuklarda anne-baba desteği alınır ve aile katılımı sağlanır.
Gerekli durumlarda güvenli sakinleştirici uygulamaları kullanılır. Nitröz oksit (gülme gazı) uygulaması ile çocuklar rahatlatılır ve kaygı azaltılır. Ağızdan verilen sakinleştirici ilaçlar, özel durumlarda ve pediatrist kontrolünde kullanılır. Genel anestezi gerektiren kompleks vakalar hastane ortamında gerçekleştirilir.
Özel gereksinimli çocukların tedavisinde bireyselleştirilmiş yaklaşımlar geliştirilir. Otizm spektrum bozukluğu, zihinsel engel, fiziksel engel gibi durumları olan çocuklar için özel pedodonti protokolleri uygulanır. Bu hassas hasta grubunda sabırlı yaklaşım ve aile işbirliği ile başarılı tedavi sonuçları elde edilir.
İlk diş çıktıktan sonra veya 1 yaş civarında ilk pedodonti kontrolü yapılmalıdır. Erken başlanan kontroller hem çürük önlenir hem de çocuğun diş hekimi alışkanlığı kazanması sağlanır.
Süt dişleri 6-12 yaş arasında değiştiği için çürüklerinin tedavi edilmesi çok önemlidir. Tedavi edilmeyen çürükler ağrı, enfeksiyon ve daimi dişlerin etkilenmesine neden olabilir.
Sabırlı yaklaşım, oyunlaştırılmış tedavi ve pozitif güçlendirme ile korku yenilir. İlk seanslarda sadece tanışma yapılır. Çocuk hazır hissettiğinde tedaviye başlanır. Asla zorlanmaz.
Profesyonel flor uygulamaları güvenlidir ve çürük önlemede çok etkilidir. Yaşa uygun dozlarda uygulanan flor tedavileri çürük riskini %30-50 azaltır. Yutma riski olmayacak şekilde uygulanır.
Erken çekilen süt dişinin yerine yer tutucu aparey yapılmalıdır. Yer tutucu kullanılmazsa yan dişler boşluğa kayar ve daimi diş çıkış yeri darılır. Bu durum ortodonti problemlerine yol açar.
Genel anestezi sadece çok kompleks vakalarda ve hastane şartlarında uygulanır. Deneyimli anestezi uzmanları tarafından yapıldığında güvenlidir. Çoğu çocuk tedavisi lokal anestezi ile rahatlıkla yapılır.
4 yaşından sonra devam eden parmak emme diş ve çene gelişimini olumsuz etkiler. Kapık dişler, açık kapanış ve çene deformiteleri oluşabilir. Erken müdahale ile alışkanlık kırılmalıdır.
3 yaş altı çocuklar için fluorsuz macun, 3-6 yaş arası için düşük florlu (500 ppm), 6 yaş üstü için standart florlu macun tercih edilir. Yaş gruplarına uygun macun seçimi çürük önlemede önemlidir.
Ortodonti muayenesi 7 yaşında yapılmalıdır. Erken müdahale gereken durumlarda 7-9 yaş arasında başlanabilir. Çoğu çocukta aktif ortodonti tedavisi 11-14 yaş arasında başlar.
Emzik kullanımı en geç 2-3 yaşında bırakılmalıdır. Uzun süren emzik kullanımı açık kapanış, diş eğriliği ve konuşma bozukluklarına neden olabilir. Aşamalı bırakma yöntemleri uygulanabilir.